Hastane eczacısı olarak on yıl kadar Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin çeşitli birimlerinde çalıştım. Bunun bir kısmında eczanelerde, bir bölümünde ise medikal ve ilaç depolarında taşınır kayıt yetkilisi olarak görev yaptım. Ve döner sermayede…
Hastane eczacısının görev tanımı ve çalışma şartları büyük ölçüde çalıştığı birime göre değişkenlik gösterir. Kanunlara göre medikal ve ilaç depolarının, mümkünse, eczacı kontrolünde olması gerekir. Fakat her ikisi de genelde sadece bir memur kontrolünde idare edilir. Özellikle ilaç depolarında eczacının kontrolü önemlidir. Zira hastaneye alınan ilaçların bütünü bu birimden geçer. Sıklıkla eczacılar yalnızca hastane eczanelerinde görevlendirilir. Hastane eczacılarının ise görevleri çeşitlidir.
Eczacılar hastanede ilaç listelerinin oluşturulması, ihalelerin gerçekleştirilmesi, alımı, stoklanması ve dağıtımı dâhil ilaç ile ilgili tüm konuların her aşamasından sorumludurlar. Fakat bu işlemlerin bir bölümü diğer birimleri de içerir (başhekimlik ve satın alma gibi). Başhekimliğe bağlı bir memur olarak eczacılar bu görevleri icra
ederler. Eczacıların üstünde başhekim, sorumlu yardımcısı ve başeczacı bulunur. Başhekim başeczacı aracılığıyla yönetimi idare eder.
Hastane eczacılığında yalnızca yatan hastalara hizmet verilir. Hasta ile doğrudan iletişim kurulmaz. Kliniklerde çalışan personeller, hemşireler veya doktorlar ile temas kurulur. Bu yüzden ilaçlar, etkileri, yan etkileri, etkileşimleri gibi konularda sağlık çalışanlarına profesyonel danışmanlık hizmeti sunmak da eczacıya düşer. Bu konuda en yetkin kişiler eczacılardır. Bu yüzden hastane eczacıları “aldım, verdim” işlerinden ziyade, mesleki açıdan kendilerini yetiştirmek zorundadırlar.
Hastaneler açısından diğer bir önemli mesele reçeteli ilaçların takibidir. Bunlar mor, kırmızı ve yeşil reçeteli ilaçlar olarak sıralanabilir. Mor reçeteli olanlar kan ürünleridir ve oldukça pahalıdırlar. Diğerleri ise bağımlılık yapma ve suistimal potansiyeli taşırlar. Bu ilaçlar ancak sağlık uygulamaları tebliğine uygun bir biçimde, uygun endikasyonda ve yalnızca hekim talebi üzerine hastalara çıkış yapılabilir. Bu ilaçların sorumlu kişilere ve imza karşılığı teslim edilmesi gerekir. İlaç teslim edildikten sonra ise sorumluluk klinikteki yetkililere geçer.
Hastanenin büyüklüğüne, yatan hasta sayısına ve yoğunluğa göre eczanelerde çalışan personel sayısı değişir. Hastanedeki en kalabalık personel ekibine sahip birimlerden birisi eczanedir, bu personellerden sorumlu olan kişi eczacıdır. Personelin
görev dağılımlarının yapılması, nöbet çizelgelerinin oluşturulması ve ek mesai ücretlerinin bildirilmesi gibi tüm işlemler eczacının yetkisindedir. Bu kadar çalışanın bulunduğu bir birimde düzeni sağlamak tecrübe ve otorite gerektirir. Bu da ancak adalet ile beraber ise kalıcı olur.
Kısaca özetlemek gerekirse hastane eczacılığı şudur; ilaç, stok, kritik stok, ihale, istem, onay, telefon, toplantı, denetim, düzenleme, sayım, eczane yönetimi, personeller, şikâyet, öğlen yemeği, yine mesai, çay, kahve, çiğköfte, hava alımı, biraz şarkı, biraz şiir ve paydos. Sabah alarmı, kahvaltı ve tekrar… On yıl… Yirmi yıl… Tekrar et… Ve yine tekrar et… İşte size düzen, işte size memuriyet.
Comments